| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | sıkıca bağlanmış | secure s. | ||
|
That cage door doesn't seem secure to me anyway, but whatever. O kafes kapısı bana sıkıca bağlanmış gibi gelmiyor da, hadi neyse. More Sentences |
||||
| Archaic | ||||
| Eski Kullanım | sıkıca bağlanmış | truss s. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | sıkıca bağlanmış paketten çıkarmak | unbale f. |
| Technical | ||
| Teknik | aynı anda birden fazla parçayı çalmak veya kaydetmek için sıkıca birbirine bağlanmış manyetik kayıt kafaları | yoke i. |
| Mechanic | ||
| Mekanik | şafta sıkıca bağlanmış kasnak | fast pulley i. |
